6 Aralık 2008 Cumartesi

SHERLOCK HOLMES NEMESIS tanıtımı


Conan Doyle’yi belki pek çoğumuz tanımaz. Ama polisiye romanlarla arası iyi olan bir kitapsever Sherlock Holmes’un yaratıcısını nasıl unutabilir ki. 1887 yılında ilk icraatıyla Conan Doyle, Sherlock Holmes’in maceralarını anlatmaya-yayınlamaya- başladığında belkide bu kadar ünlü bir detektif yarattığının farkında değildi. Ama aradan geçen onca zamana rağmen hala bildiğimiz sayılı detektiflerdendir Sherlock Holmes. Garip yaşantısı ve olayları çözmede gösterdiğini garip metotlar ve ortamdaki zerre tozdan bir manalar çıkarabilecek bir kişiliktir. Olayları çözmek için hiçbir detayı atlamaz. Belki hatırlamanıza yardımcı olur ‘’ katil uşak’’ repliği de hep Sherlock Holmes’ün başının altından çıkmıştır. Kendisinin efsanevi bir dedektif olduğunu hatırlatarak oyunumuza bakalım. Sherlock Holmes Nemesis aslında adventure türüne bağlı olanlar için yeni bir oyunda değil; daha önceki beş oyunun devam oyunu niteliğinde denilebilir. Diğerleri(Sherlock Holmes: Case Of The Rose Tattoo, Sherlock Holmes: The Case Of The Silver Earning ,Sherlock Holmes: The Mystery Of The Mumy ,Sherlock Holmes: The Avakened , Sherlock Holmes versus Arsene Lupin ) idi. Bu sefer Sherlock Holmes’in derdi İngiltere’yle ilgili. Aslında önceden olduğu gibi Arsene Lupin derdimiz ama bu sefer yaptıkları ve yapacakları gerçekten boyundan büyük olsa da Sherlock Holmes gibi bir detektife Arsene Lupin gibi bir romantik hırsız çok dengeli gitmiş. Oyunun açılış videosu yok. Aslında gaza getirici bir video ile oyuna başlamak daha güzel olurdu ama sadece yeni oyuna başladığımızdaki küçük diyalogdan oluşmuş klipler var ki bunlarda bence yetersiz olmuş. Oyundaki amacımız Fransız hırsız Arsene Lupin’in yapacaklarını engellemek ve bütün olayın gizemini aydınlatmak. Oyun pek kolay sayılmaz bazı bulmacaları çözmek için aldığımız mektupları çok iyi analiz etmemiz gerek. Ayrıca çevreden topladığımız materyal ve kişilerle konuşmalarımızda bize bu yolda ilerlememize yardımcı olacak şeylerden. Açıkçası bir dedektifte olması gereken her şeye sahibiz hatta dostumuz Dr. Watson’a bile. Adventure oyunlardaki klasik öğeler bu oyunda da sonuna kadar kullanılmış durumda. Bildiğimiz araştırma yap, bilgi topla, insanları sorgulara bulmacaları çöz tarzındaki oynayış tamamıyla oyunda mevcut öyle ki bulmacalardan bazılar gerçekten çok zor. Özellikle iyi bir İngilizceniz yoksa işiniz daha da zor çünkü topladığımız dokümanlardan bir sonuca ya da cevaplanması gereken sorulara ulaşmamız gerek bu sorulara cevap veremezsek kısır bir döngünün içinde sıkışıp kalıyoruz. Oyunun oynayışı bildiğimiz gibi oraya git tıkla bunla konuş tıkla kapıya aç tıkla yani pek çok şeyi Mouse ile bitirdiğimiz tarzda. Oyun ekranında bize kolaylık sağlayan pek çok detayda düşünülmüş durumda örneğin topladığımız dokümanları ya da konuştuğumuz diyalogları gerekli tuşlara basarak önümüze serebiliyoruz. Aynı şekilde topladığımız belgeleri fotoğrafları da belli kısa yol tuşuna tıklayarak istediğimiz zaman yeniden gözden geçirebiliyoruz. Oyunda Sherlock Holmes’in kurgusal olarak yaşadığı meşhur Barker Street bile mevcut. Ayrıca belli yerlere gittikçe buralar haritamızda görünüyor ve gitmek istediğimiz yere tıklayarak sokaklarda zaman kaybetmeden kendimizi o mekânda bulabiliyoruz. Oyunun Ana menüsü de pek özen gösterilmemiş liste şeklinde sıralanmış seçeneklerden oluşuyor. Oyunun geneli kapalı mekânlarda süregeldiğinde açık alanlara gerekli özen gösterilmemiş. Yani sokaklarda bir ölü sessizliği ve tatsızlık ya da bir soğukluk var caddeler ve ortam tamamen zamanını yansıtsa da sokaklarda gezmek ve bir yerden bir yere gitmek insanı sıkabiliyor. Neyse ki böyle zamanlarda haritamız yardımımıza yetişiyor ve bizi istediğimiz yere bırakıveriyor. İç mekânların tasarımı ve dekorasyonu oldukça ilgi çekici gayet zevkli döşenmiş. Evlerin dizaynı 19.yy başlarında bir İngiliz evini aratmayacak türden. Çoğunlukla ortama göre değişiklik gösterse de bütün hepsi aynı sıradanlıktan devam ediyor. Değişik mekânlara girmek bize ve ruhumuza iyi geldiğinde oyunu süratle bitirmeye ve yeni yerler görmeye heveslenmiyoruz. Tabi saç baş yolduran bulmacalar çoğu zaman yolumuza taş koyuyor. Onun dışında yükleme ekranında yer alan kara kalem çizimler gayet güzel görünüyor.Karakter modellemeleri doyurucu olsa da yinede günümüz oyunları için hâlâ çağının gerisinde yer alıyor. Oyundaki sesler ise pek başarılı sayılmaz. Karakterlerin sesleri gayet donuk ve cansız duruyor. Bazen heyecan ve öfke dolu sesler duymak istiyoruz ama hep o bayıcı ve sıkıcı konuşmalar devam ediyor. Bu yüzden diyaloglar pekiyi olmamış.Oyunun hoşuma giden yanlarında birisi müzikleri oldu. Belki bunda klasik müzik tutkumun da payı vardır ama yinede sakin ve rahat bir parça eşliğin de oyunu oynamak inanın insanı hiç yormuyor hatta sizi oyunda daha fazla bile tutuyor. İsterseniz ayarlardan müzik şiddetini arttırıp bu etkiyi daha fazla hissedebilirsiniz gerisi size kalmış. Ben bu ayarı sonuna kadar dayamıştım. Ayrıca oyuna bağlanmanızı sağlayan en önemli faktörde tabi ki senaryo. Zaten bir adventure de senaryonun sönük kalması oyun için pekiyi olmayacağından Sherlock Holmes Nemesis size güzel bir macera sunuyor. Oynadıkça bunun farkına varıyorsunuz. Genel olarak bakıldığında piyasada birkaç adventure oyununa alternatif olabilecek iyi bir yapım Sherlock Holmes Nemesis. Bu yüzden bu türe yakınlık duyanların arşivlerinde bulundurması gereken bir oyun. Ama sizi mest edecek pek çok özelliğe sahip değil bu yüzden daha iyisi çıkana kadar bu oyunla idare edebilir yâda Syberia gibi bir oyunu yeniden bilgisayarınıza kurabilirsiniz.
Nemesis almost certainly isn't the game you expect, especially if you're hoping for a battle of wits between Holmes and archenemy Professor Moriarty. Standing in for Moriarty with the master detective is Arsene Lupin, a French thief who starred in a series of popular novels written by Maurice Leblanc in the late 19th century. Lupin remains a hugely popular literary figure in France, but this combo of characters lacks the punch of the Holmes-Moriarty showdown that the title suggests. Where we could have had a titanic battle of wits, we instead get a somewhat going-through-the-motions story where Holmes plays Batman to Lupin's Riddler, as well as puzzles that are too grueling to solve without immense reserves of patience and access to an online walkthrough. If you have any knowledge of how Lupin and Holmes plied their trades, you can probably guess the basics of the tale told here. Lupin is on the prowl in London, having challenged Holmes and his sidekick, Dr. Watson, to prevent him from stealing priceless artifacts. His goal is to humiliate the arrogant British Empire; yours, of course, is to foil the obnoxious Frenchman by stopping these thefts. Everything plays out as a stereotypical cat-and-mouse game, with Lupin leaving behind cryptic clues after looting such famous spots as Buckingham Palace, the National Gallery, and the British Museum. All in all, this is a fairly well-told yarn, even if it's obvious that the writers didn't burn any midnight oil on the fine points of the plot. Fans of Holmes and Lupin will no doubt be interested to see the two facing off for the first time since a couple of crossover novels penned by Leblanc a century ago (which, incidentally, angered Holmes' creator Sir Arthur Conan Doyle so much that he sued to force Leblanc to rename his detective Herlock Sholmes). But everyone else will find this story a basic take on the traditional "bad guy taunts police" crime drama.Style and setting stand out more than the plot, anyhow. As with last year's The Awakened, all of the game's locales are brought to life with a 3D engine that allows you to roam the full depth and breadth of your surroundings. It doesn't exactly provide cutting-edge graphics, but the game is still more attractive than the average adventure. Locales are nicely realized, too, with the investigation taking you to all sorts of London landmarks. Many are quite impressively staged, particularly the National Gallery and British Museum, which feature scanned copies of dozens of famous paintings, as well as numerous historical artifacts. You actually get a fairly thorough lesson in art history and history in general during the game. The only major sore points to the presentation are subpar character art and awkward voice acting. Holmes, Watson, Inspector Lestrade, and the many quirky Londoners with whom you deal during the course of the adventure look more like shadowy, poorly sculpted wax figures than real people. The dialogue is also stilted and loaded with many odd pronunciations (it doesn't even get "Arsene" right). At least the musical side of the audio is just about perfect, thanks to a subtle-yet-tension-building classical score reliant on strings and piano.But these issues are minor in comparison with Nemesis' wildly tough puzzles. While the game mostly steers clear of the old-school "pick up everything that isn't nailed down" formula and sticks to common sense (at least until near the end of the game where it explodes in stupidity with Holmes practically turning into Inspector Gadget), solving puzzles requires a ton of busywork. You constantly wander back and forth examining your surroundings, engaging in a great many pixel hunts with the naked eye, as well as Holmes' famous magnifying glass. Many puzzles aren't fully spelled out, leaving you in the dark about what you're supposed to be doing, especially when it comes to set-piece problems, such as arranging paintings into some kind of unknown pattern, building a wooden star to unlock a chest, and lining up metal rods to form Roman numerals. A list of objectives in the menu would have been much appreciated, as would added tips from Holmes, who often just says things like "Think!" when approaching a puzzle. More help is needed here, given how involved some of the puzzles are and how many steps they require to be solved.

Hiç yorum yok: